İnternet Üzerinden Canlı Alış Satış Faaliyetlerinde Vergilendirme: Türkiye’deki Mevcut Durum, Muafiyetler ve Yükümlülükler
I. Giriş: Dijital Ticaret ve Vergi Algısı
Dijitalleşen dünya, bilgi ve iletişim teknolojilerindeki (Endüstri 4.0 olarak da adlandırılan) ilerlemelerle birlikte ekonomik ve sosyal yaşamda köklü değişimlere yol açmıştır.1 Bu dönüşüm, “dijital ekonomi” ve “dijital vergiler” gibi yeni kavramları da beraberinde getirmiştir.1 Bu dinamik ortamda, özellikle sosyal medya platformları veya yerleşik e-ticaret pazaryerleri aracılığıyla gerçekleştirilen canlı online satışlar, dijital ticaretin önemli ve hızla büyüyen bir segmentini oluşturmaktadır.
Kamuoyunda, internet üzerinden yapılan satışların, özellikle de bireysel veya küçük ölçekli canlı satışların, yeterince vergilendirilmediği veya “herhangi bir vergi ödenmediği” yönünde yaygın bir algı bulunmaktadır. Bu algı, kısmen mevcut vergi muafiyetlerinden, kısmen de kayıt dışı ekonomiyle mücadeledeki zorluklardan kaynaklanmaktadır. Bu durum, vergi mevzuatının gerçekliği ile kamuoyunun algısı arasında önemli bir farklılık olduğunu göstermektedir. Bu algı farklılığı, vergi mevzuatının karmaşıklığından, dijital faaliyetlerin hızlı gelişiminden ve geleneksel vergi denetim mekanizmalarının bu yeni ticaret biçimlerine uyum sağlamasındaki zorluklardan beslenmektedir.
Bu rapor, Türkiye’deki mevcut vergi mevzuatı çerçevesinde internet üzerinden gerçekleştirilen canlı alış satış faaliyetlerinin vergilendirme esaslarını detaylı bir şekilde açıklamayı, ilgili muafiyetleri ve mükellefiyetleri netleştirmeyi amaçlamaktadır. Raporun kapsamı, Katma Değer Vergisi (KDV), Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi ve stopaj gibi temel vergi türlerini, sosyal medya içerik üreticileri ve evde üretim yapan esnaflar için getirilen özel istisnaları, pazaryerleri üzerinden yapılan satışlardaki yeni stopaj uygulamasını ve kayıt dışı ekonomiyle mücadele çabalarını içerecektir. Bu kapsamlı inceleme, dijital ticaretteki vergi yükümlülüklerine dair mevcut yanlış anlamaları gidermeyi ve doğru bilgi sağlamayı hedeflemektedir.
II. Türkiye’de Online Satışların Genel Vergilendirme Çerçevesi
Türkiye’de gerçek ve tüzel kişilerin gelirleri oranında vergi ödemeleri gerekmektedir.2 İnternet üzerinden gerçekleştirilen satışlar da, diğer tüm ticari faaliyetler gibi, genel vergi mevzuatına tabidir.2 Canlı online satışlar da bu genel çerçeveye dahil edilmektedir.
Temel Vergi Türleri ve Uygulamaları
Online satışlarda uygulanan başlıca vergi türleri şunlardır:
- Katma Değer Vergisi (KDV): Mal veya hizmet teslimlerinde alıcının satıcıya ödediği bir dolaylı vergi türüdür.2 Ödenecek tutar, satın alınan mal veya hizmetin tabi olduğu KDV oranına göre değişir; bu oranlar genellikle %1, %8 veya %20 olarak belirlenir.2 KDV, aylık olarak beyan edilip her ayın 26. günü akşamına kadar ödenmelidir.2
- Gelir Vergisi: Gerçek kişilerin (şahıs işletmeleri dahil) ticari, zirai, serbest meslek kazançları ve diğer gelir unsurları üzerinden alınan vergidir.2 Elde edilen kazancın miktarına göre vergi oranı değişir ve artan oranlı bir yapıya sahiptir.2 Yıllık gelir vergisi beyannamesi her yıl Mart ayının sonuna kadar verilip, ilk taksidi Mart, ikinci taksidi Temmuz ayı sonuna kadar ödenir.2
- Kurumlar Vergisi: Sermaye şirketleri (Anonim Şirketler, Limited Şirketler vb.) veya kooperatifler gibi tüzel kişilerin yıllık kazançları üzerinden ödediği vergidir.2 Kurumlar vergisi her yıl Nisan ayı içerisinde beyan edilerek ödenir.2
- Damga Vergisi: Kişiler veya kurumlar arasında yapılan işlemlerin resmileşmesi için kullanılan makbuz, fatura, sözleşme veya ibra senedi gibi kağıt ve belgelerden alınan bir vergidir.2 Sürekli mükellefiyet durumunda ertesi ayın 26. gününe kadar, sürekli değilse işlem tarihinden itibaren 15 gün içinde ödenmelidir.2
- Geçici Vergi: Ticari kazanç veya serbest meslek kazancı elde eden mükelleflerden, gelirleri üzerinden üç aylık periyotlarla ve peşin olarak alınan bir gelir veya kurumlar vergisi ön ödemesidir.2 Bu dönemleri izleyen ikinci ayın 17. gününe kadar ödenmesi gerekir.2
- Gümrük Vergisi: Yurt dışından ürün satın alan kişi ve şirketlerin ödemek zorunda olduğu bir vergidir.2 Ürünün gümrüğe ulaştığı tarih itibarıyla belirli bir sürede ödenmesi gerekir; bu süre ürünlerin taşınma şekline göre değişiklik gösterebilir.2
- Stopaj Vergisi (Pazaryerleri İçin Yeni Düzenleme): Özellikle aracı platformlar üzerinden yapılan satışlarda, ürün bedeli üzerinden %1 oranında stopaj vergisi kesintisi uygulanacaktır.2 Bu düzenleme 1 Ocak 2025 tarihi itibarıyla yürürlüğe girecektir.3 Bu durumda, aracı platformlar (pazaryerleri) bu vergiyi satış bedelinden keserek vergi dairesine ödemekle yükümlü olacaktır.4
Vergi Mükellefiyeti ve Ticari Faaliyet Kriterleri
İnternet üzerinden yapılan satışların vergilendirilmesinde temel belirleyici, faaliyetin “ticari nitelik” taşıyıp taşımadığıdır. Ticari faaliyet, kazanç elde etme amacı ve süreklilik unsurlarını içerir.6 Vergi levhası almak ve uygun şirket türünü (şahıs şirketi, limited şirket vb.) belirleyerek vergi mükellefiyetini başlatmak, ticari faaliyetlere resmiyet kazandırmanın ilk adımıdır.2 Aksi takdirde, internetten satış vergi cezaları ile karşılaşılması riski bulunmaktadır.2 Gelir Vergisi Kanunu, internet tabanlı gelirlerin vergilendirilmesi için bir çerçeve sunmakta olup, bu gelirlerin doğru beyan edilmesi ve vergilerin zamanında ödenmesi, yasal yükümlülüklere uyum ve kayıt dışı ekonomiyle mücadele açısından kritik öneme sahiptir.8
Dijital çağda “ticari faaliyet” tanımının gelenekselden farklılaşması, önemli bir gelişmeyi işaret etmektedir. Geleneksel vergi hukukunda ticari faaliyet genellikle fiziksel bir işyeri, belirli bir işletme yapısı ve açık bir kar elde etme amacı ile süreklilik arz eden işlemlerle tanımlanır. Ancak, online satışların yükselişiyle birlikte bu sınırlar bulanıklaşmıştır. Araştırma bulguları, online satışlarda dahi, kar elde etme niyeti ve faaliyetin sürekliliği gibi unsurların, bir bireyin gerçekleştirdiği işlemleri “ticari” olarak sınıflandırmak için yeterli olduğunu göstermektedir.6 Örneğin, kişisel kullanılmış bir eşyanın tek seferlik satışı genellikle vergiye tabi değilken, düzenli olarak ikinci el ürün alıp satmak ticari faaliyet olarak değerlendirilir ve vergi mükellefiyeti gerektirir.6 Canlı satışlar gibi faaliyetlerin doğası gereği genellikle bir düzenlilik ve birden fazla ürün satma amacı taşıması, onları hızla ticari faaliyet kapsamına sokabilmektedir. Bu durum, bireylerin hobilerini veya ek gelir elde etme çabalarını vergi otoriteleri tarafından ticari faaliyet olarak yorumlanabileceği anlamına gelmektedir. Bu, hem bireylerin vergi yükümlülükleri konusunda daha bilinçli olmalarını zorunlu kılmakta hem de vergi idaresi için bu tür faaliyetleri izleme ve denetleme konusunda yeni yöntemler geliştirmeyi gerektirmektedir.
Dijital işlemler için kaynağında yapılan stopaj kesintisi uygulamasına geçiş, vergi politikasında stratejik bir değişimi temsil etmektedir. 1 Ocak 2025’ten itibaren pazaryeri satışlarında uygulanacak %1’lik stopaj kesintisi 3, bu değişimin en somut örneklerinden biridir. Bu düzenleme ile vergi toplama yükümlülüğü, bireysel satıcılardan ziyade aracı platformlara (pazaryerleri) yüklenmektedir.4 Bu yaklaşım, sosyal medya içerik üreticileri için bankalar aracılığıyla uygulanan %15’lik stopaj modeline benzerlik göstermektedir.8 Bu politikanın arkasındaki temel düşünce, geleneksel denetim yöntemlerinin, dijital ekonominin parçalı ve yüksek hacimli yapısı karşısında yetersiz kalmasıdır. Platformlar gibi merkezi ve kolayca denetlenebilir yapılar üzerinden vergi tahsilatı yapmak, vergi uyumunu önemli ölçüde artırma potansiyeli taşımaktadır. Bu değişim, e-ticarette kayıt dışılığın azaltılması ve vergi gelirlerinin artırılması hedefine hizmet etmektedir. Ancak bu durum, platformların vergi sistemindeki rolünü doğrudan artırarak, onların iş modellerini veya satıcılar üzerindeki maliyetlerini etkileyebilir. Ayrıca, kendi e-ticaret siteleri üzerinden satış yapan işletmeler ile pazaryerleri üzerinden satış yapanlar arasında farklı uyum yükümlülükleri yaratabilir.
Tablo 1: Türkiye’de Online Satışlarda Uygulanan Temel Vergi Türleri ve Uygulama Alanları
Vergi Türü | Uygulama Alanı/Kapsamı | Genel Oran/Uygulama Notu | Referans Kaynak(lar) |
Katma Değer Vergisi (KDV) | Mal/Hizmet Satışı | Değişken (%1, %8, %20) | 2 |
Gelir Vergisi | Ticari Kazanç Elde Eden Gerçek Kişiler | Artan Oranlı (gelir dilimine göre) | 2 |
Kurumlar Vergisi | Şirket Kazançları | %20 (Genel) | 2 |
Damga Vergisi | Belge Düzenleme ve Sözleşmeler | Belgeye Göre Değişir | 2 |
Geçici Vergi | Üç Aylık Ticari Kar/Serbest Meslek Kazancı | Üç Aylık Periyotlarla Ödeme | 2 |
Gümrük Vergisi | Yurt Dışı Ürün İthalatı | Ürün/Menşe Bazlı | 2 |
Pazaryeri Stopajı (Yeni Düzenleme) | Elektronik Ticaret Pazaryeri Satışları | %1 (1 Ocak 2025 itibarıyla) | 3 |
III. Canlı Online Satışlara Yönelik Özel Vergi Düzenlemeleri ve Muafiyetler
Türkiye’de online satış faaliyetleri için, genel vergilendirme çerçevesinin yanı sıra, belirli koşulları sağlayan bireysel satıcılara yönelik özel istisna ve muafiyetler de bulunmaktadır. Bu düzenlemeler, dijital ekonomideki farklı gelir elde etme biçimlerini dikkate alarak uyumu kolaylaştırmayı hedeflemektedir.
Sosyal Medya İçerik Üreticileri ve Mobil Uygulama Geliştiricileri İçin Kazanç İstisnası
Sosyal ağ sağlayıcıları üzerinden metin, görüntü, ses, video gibi içerikler paylaşan sosyal içerik üreticisi gerçek kişiler ile akıllı telefon veya tablet gibi mobil cihazlar için uygulama geliştirip elektronik uygulama paylaşım ve satış platformları üzerinden gelir elde eden gerçek kişiler, belirli şartlar altında gelir vergisinden istisna edilebilir.8 Bu istisna, 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanmaktadır.6
Bu istisnadan faydalanabilmek için temel şart, bu faaliyetlerden elde edilen tüm kazançların Türkiye’de kurulu bir bankada açılan özel bir banka hesabı aracılığıyla tahsil edilmesidir.8 Bankalar, bu hesaplara aktarılan hasılat tutarı üzerinden, aktarım tarihi itibarıyla %15 oranında gelir vergisi tevkifatı (stopaj) yapmak ve tevkif edilen vergileri vergi dairesine ödemekle yükümlüdür.8 Bu %15’lik stopaj, sosyal medya içerik üreticileri için nihai vergi olarak kabul edilir, yani bu kazançlar için ayrıca yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmesi gerekmez.14
İstisna, yıllık toplam gelirin belirli bir limiti aşmaması koşuluyla geçerlidir. Bu limit, 2022 yılı için 880.000 TL 9, 2024 yılı için ise 3.000.000 TL olarak belirlenmiştir.6 Bu limitin aşılması durumunda istisna kaybedilir ve mükellef, takip eden takvim yılı başından itibaren genel ticari kazanç hükümlerine göre vergilendirilir.6 İstisna koşullarını taşıyan mükelleflerin defter tasdik ettirme, defter tutma ve belge düzenleme zorunlulukları da bulunmamaktadır.9 Ancak, banka hesabı zorunluluğuna uyulmaması veya istisnadan haksız yere faydalanıldığının tespiti halinde, eksik tahakkuk eden vergi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ile birlikte tahsil edilir.9
Esnaf Vergi Muafiyeti ve Evde Üretim İstisnası
Evlerinde sanayi tipi veya seri üretim yapabilen makine ve teçhizat kullanmaksızın, dışarıdan işçi çalıştırmaksızın havlu, kilim, örgü, dantel, nakış, turistik eşya, hasır, sepet, süpürge, paspas, fırça, yapma çiçek, tarhana, erişte, mantı gibi basit ürünleri üreten ve bunları internet veya benzeri elektronik ortamlar üzerinden satan bireyler de vergi muafiyetinden yararlanabilir.2
Bu istisnadan faydalanabilmek için yıllık satış tutarının ilgili yılın brüt asgari ücretini (2024 için yaklaşık 240.000 TL) aşmaması gerekmektedir.6 Eğer bu limit aşılırsa, istisna kaybedilir ve ticari kazanç hükümlerine göre vergilendirme başlar.6 Bu kapsamda faaliyet gösterenlerin “Esnaf Vergi Muafiyeti Belgesi” alması ve tüm hasılatlarını Türkiye’de kurulu bir bankada açacakları ticari bir hesap aracılığıyla tahsil etmeleri zorunludur.2 Bankalar, bu hesaplara aktarılan tutarlar üzerinden %4 oranında gelir vergisi stopajı yapar (bir veya daha fazla işçi çalıştırılması halinde bu oran %2’ye düşer).6 Bu istisna kapsamında elde edilen toplam hasılatın 2024 yılı için 1.100.000 TL’yi aşmaması gerekmektedir.6
Pazaryerleri Üzerinden Yapılan Satışlarda Yeni Stopaj Uygulaması (1 Ocak 2025 İtibarıyla)
1 Ocak 2025 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek yeni bir düzenleme ile, Trendyol, Amazon, Hepsiburada, N11 gibi elektronik ticaret pazaryerleri üzerinden yapılan satışlarda %1 oranında stopaj kesintisi uygulanacaktır.3 Bu düzenleme, 7524 sayılı Kanun ile Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 15 ve 30. maddelerinde yapılan değişikliklerle getirilmiştir.5 Aracı hizmet sağlayıcıları ve elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcıları, hizmet sağlayıcılarına ve elektronik ticaret hizmet sağlayıcılarına yaptıkları ödemeler üzerinden bu %1’lik tevkifatı (stopajı) yapmakla yükümlü olacaklardır.4 Bu kesinti, KDV hariç satış bedeli üzerinden yapılacaktır.4
Bu stopaj uygulaması, ticari olarak faaliyet gösteren ve vergi mükellefiyeti bulunan kişiler için geçerli olacaktır.3 Ancak, belirli durumlar bu stopajdan muaftır:
- Kapıda Ödeme Yöntemleri: Eğer satış bedeli kapıda EFT-POS cihazı veya nakit olarak tahsil ediliyorsa, bu satışlardan stopaj kesintisi yapılmayacaktır, zira platformların bu tür ödemeler için vergi kesme zorunluluğu bulunmamaktadır.5
- Vergi Mükellefiyeti Olmayanlar: Vergi mükellefiyeti bulunmayan bir kişinin (örneğin Letgo gibi bir platformda eski eşyasını satan bir birey) yaptığı satışlardan herhangi bir vergi kesintisi yapılmayacaktır.5
- Diğer Muafiyet Kapsamındakiler: Vergiden muaf esnaflar, basit usule tabi olanlar ve sosyal içerik üreticileri (zaten %15 stopaja tabi oldukları için) bu %1’lik stopaj kesintisinden muaf tutulacaklardır.5 Muafiyetten yararlanmak için ilgili belgelerin (Esnaf Vergi Muafiyeti Belgesi gibi) sunulması gerekmektedir.5
Tevkifat kapsamında kesilen vergiler, gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri tarafından geçici vergi beyannamelerinde ve yıllık beyannamede mahsup edilebilecektir.4 Mahsup edilemeyen tutarlar, fazla ödenmiş vergi olarak iade talep edilebilecektir.5
Ticari Nitelik Taşımayan Bireysel Satışlar
Süreklilik ve kazanç elde etme amacı taşımayan bireysel satışlar, internet veya sosyal medya üzerinden yapılsa dahi genellikle vergiye tabi değildir.6 Örneğin, kişisel kullanılmış bir bilgisayarın acil nakit ihtiyacı nedeniyle satılması, kar elde etme amacı veya ticari bir organizasyon içermediği için vergiye tabi değildir.6 Ancak, bir bireyin düzenli ve sürekli olarak ikinci el ürün alıp satması, ticari bir faaliyet olarak değerlendirilir ve vergi mükellefiyeti gerektirir.6
Benzer şekilde, kendi bahçesinde yetiştirdiği tarımsal ürünleri veya kendi hayvanlarından elde ettiği ürünleri (belirli işletme büyüklüğü limitlerini aşmadığı sürece) doğrudan tüketicilere satan bireyler de genellikle vergiye tabi değildir.6 Bu ürünlerin basit bir şekilde işlenmesi (örneğin meyve kurutma veya sütten yoğurt yapma) de, faaliyet sınai bir işletme ölçeğine ulaşmadığı sürece vergilendirmeyi tetiklemez.6
Dijital vergi uyumu konusunda hükümetin çok katmanlı bir yaklaşım benimsediği gözlemlenmektedir. Araştırma bulguları, sosyal medya içerik üreticileri için %15 stopaj 9, evde üretim yapan esnaflar için %4 (veya %2) stopaj 6 ve pazaryeri satıcıları için 2025’ten itibaren uygulanacak %1 stopaj 3 gibi farklı vergi rejimlerinin varlığını ortaya koymaktadır. Bu, vergi idaresinin dijital ekonominin çeşitliliğini anladığını ve her bir segmente özel, ancak birbiriyle uyumlu vergi toplama mekanizmaları geliştirdiğini göstermektedir. Özellikle, vergi toplama yükümlülüğünün bankalar veya platformlar gibi üçüncü taraflara yüklenmesi, bireysel beyan yükümlülüğüne olan bağımlılığı azaltarak vergi uyumunu artırmayı hedefleyen stratejik bir adımdır.
Bu çok katmanlı yaklaşım, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın dijital ekonomiyi kayıt altına alma ve vergilendirme konusundaki kararlılığını yansıtmaktadır. Bu strateji, geleneksel vergi denetim yöntemlerinin dijital alandaki sınırlılıklarını aşma ve vergi tabanını genişletme çabasının bir parçasıdır. Aynı zamanda, bu farklılaştırılmış vergi oranları ve muafiyet limitleri, gelir elde etme ile vergi toplama arasında bir denge kurma çabasını da göstermektedir. İçerik üreticileri için 3 milyon TL, evde üretim yapanlar için 1.1 milyon TL gibi yıllık gelir limitlerinin olması 6, küçük ölçekli dijital girişimcilerin vergi yükünü hafifletmeyi ve onları kayıt içine çekmeyi amaçlamaktadır. Bu durum, hükümetin bir yandan vergi gelirlerini artırırken, diğer yandan da dijital girişimciliği teşvik etme ve kayıt dışı faaliyetleri kayıtlı hale getirme hedefini yansıtmaktadır. Ancak bu denge, bireylerin hangi muafiyetten yararlanacaklarını ve ne zaman limitleri aşacaklarını anlamalarını zorlaştırarak ek bir karmaşıklık yaratabilmektedir.
Tablo 2: Bireysel Online Satışlarda Vergi Muafiyeti ve İstisna Şartları (2024-2025)
Muafiyet/İstisna Türü | Kapsam | Gelir Limiti (Yıllık) (2024) | Uygulanan Stopaj Oranı | Ek Şartlar | Referans Kaynak(lar) |
Sosyal Medya İçerik Üreticisi | Metin, Görüntü, Ses, Video İçerik Üretimi ve Mobil Uygulama Geliştirme | 3.000.000 TL (2025 için güncellenecek) | %15 | Türkiye’de banka hesabı açma ve tüm geliri bu hesaba yatırma | 8 |
Evde Üretim (Basit Ürünler) | Havlu, Kilim, Örgü vb. Basit Ev Ürünleri Üretimi | Yıllık Brüt Asgari Ücret (2025 için güncellenecek) | Yok (limit aşılmazsa) | Sanayi tipi makine kullanmama, dışarıdan işçi çalıştırmama | 6 |
Evde Üretim (Diğer Ürünler – Esnaf Muafiyeti) | Genel Evde Üretilen Ürünlerin Satışı (Sanayi Tipi Makine Kullanmadan) | 1.100.000 TL (2025 için güncellenecek) | %4 (1 işçi çalıştırılırsa %2) | Esnaf Vergi Muafiyeti Belgesi alma, Türkiye’de ticari banka hesabı açma ve tüm geliri bu hesaba yatırma | 2 |
Tablo 3: E-ticaret Pazaryerleri Üzerinden Yapılan Satışlarda 2025 Stopaj Uygulaması
Uygulama Tarihi | Stopaj Oranı | Kapsam | Tevkifat Yükümlüsü | Muafiyetler | Referans Kaynak(lar) |
1 Ocak 2025 | %1 | Trendyol, Hepsiburada, N11 gibi elektronik ticaret pazaryerleri üzerinden yapılan ticari satışlar | Aracı Hizmet Sağlayıcıları / Elektronik Ticaret Aracı Hizmet Sağlayıcıları (Pazaryerleri) | Kapıda Ödeme (Nakit/EFT-POS), Vergi Mükellefiyeti Olmayanlar, Esnaf Vergi Muafiyeti Belgesi Olanlar, Basit Usulde Vergilendirilenler, Sosyal İçerik Üreticileri | 3 |
IV. Dijital Ekonomide Vergi Denetimi ve Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele
Dijital ekonominin hızla büyümesi, vergi denetimi ve kayıt dışı ekonomiyle mücadele alanında yeni ve karmaşık zorluklar ortaya çıkarmıştır. Bu zorluklar, geleneksel vergi sistemlerinin dijitalleşen iş modellerine uyum sağlamasını gerektirmektedir.
Online Ortamlarda Vergi Denetiminin Zorlukları
Dijital ekonomide vergilendirme, mükellef ayrımındaki güçlükler, gelirin elde edildiği ülkenin belirlenememesi, elde edilen gelirin doğru sınıflandırılamaması ve vergi matrahının tespit edilmesindeki zorluklar gibi sorunları beraberinde getirmektedir.1 Özellikle bireyler arasında doğrudan yapılan ve IBAN transferleri gibi yöntemlerle gerçekleştirilen birçok online işlemin gayri resmi niteliği, bunların izlenmesini ve denetlenmesini zorlaştırmaktadır.16 Dijital inovasyonun hızı, vergi düzenlemelerinin yeni iş modellerinin gerisinde kalmasına neden olmakta ve potansiyel vergi boşlukları yaratabilmektedir.1 Sosyal medya üzerinden gelir elde eden birçok bireyin vergi mükellefiyeti tesis etmemiş olması, denetimler sırasında ciddi cezalarla karşılaşma riskini doğurmaktadır.17
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Stratejileri
Hazine ve Maliye Bakanlığı (HMB), kayıt dışı ekonomiyle mücadeleyi öncelikli hedeflerinden biri olarak belirlemiş ve 2023-2025 dönemini kapsayan bir Eylem Planı oluşturmuştur.18 Bakanlık, bu alandaki denetimlerini artırmakta ve yeni nesil analiz tekniklerini kullanmaktadır.16 Kayıt dışı gelirle mücadele kapsamında önemli adımlar atılmaktadır:
- IBAN Yoluyla Tahsilatlar: Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), fiziki ve sanal POS cihazlarının usulsüz kullanımı veya IBAN yoluyla yapılan tahsilatlarla kayıt dışı bırakılan hasılatları analiz etmektedir. Bu yollarla elde edilen ancak kayıtlara yansımayan hasılatlar için mükelleflerden izahat istenmektedir (izaha davet). 2024 yılındaki çalışmalar sonucunda, 252.322 beyanname ile 27.3 milyar lira kayıt dışı hasılatın beyanı sağlanmıştır.16
- Kira Gelirleri: Kira gelirlerine yönelik denetimler de yoğunlaştırılmıştır. 2024 yılında yapılan çalışmalarla 376 bin yeni mükellefin beyanname vermesi sağlanmış ve beyanname veren mükellef sayısında bir önceki yıla göre %26 artış kaydedilmiştir.16
- Bandrol Uygulaması: Tütün ve alkollü içkilerde 2007 yılında başlayan bandrol uygulamasıyla, bu ürünlerin kaçak veya kayıt dışı olup olmadığı kolaylıkla tespit edilebilmekte ve denetimler aralıksız sürdürülmektedir.16
- Ceza Artırımları: 2024 yılında yapılan düzenlemelerle vergi cezalarında önemli artışlar yapılmış, kayıt dışı çalışan mükelleflere artırımlı cezalar öngörülmüş ve daha önce ceza uygulaması bulunmayan uyumsuzluklara da ceza getirilmiştir.16
Bakan Mehmet Şimşek, bu alandaki denetimlerin önemine işaret ederek, vergiye gönüllü uyumu gözetirken, kayıt dışılıkla mücadele denetimlerinin katbekat artırılacağını belirtmiştir.16 2025’ten itibaren yürürlüğe girecek pazaryerleri üzerinden satışlardaki %1’lik stopaj uygulaması da, kayıt dışılıkla mücadele kapsamında, vergi toplama yükünü platformlara kaydırarak etkinliği artırmayı hedefleyen doğrudan bir tedbirdir.3
Vergi Kaçakçılığı ve Usulsüzlük Cezaları
Vergi yükümlülüklerine uyulmaması, gelirlerin beyan edilmemesi veya muafiyetlerden haksız yere yararlanılması durumunda ciddi cezalarla karşılaşılmaktadır.7 Başlıca cezalar şunlardır:
- Vergi Ziyaı Cezası: Eksik veya hiç beyan edilmeyen vergi tutarının bir katı oranında uygulanır.7 Bazı durumlarda bu oran 1.5 katına kadar çıkabilmektedir.20
- Özel Usulsüzlük Cezaları: Defter tutma, belge düzenleme gibi usul ve esaslara uyulmaması durumunda uygulanan cezalardır.7 Bu cezaların tutarları, mükellef grubuna göre değişmekte olup, 2024 yılında önemli ölçüde artırılmıştır.19 Örneğin, sermaye şirketleri için birinci derece usulsüzlük cezası 20.000 TL’ye, ikinci derece usulsüzlük cezası 10.000 TL’ye yükseltilmiştir.19
- Gecikme Faizi: Zamanında ödenmeyen vergi borçlarına yasal gecikme faizi uygulanır.14
Hukuka aykırı olduğu değerlendirilen cezalar için vergi mahkemelerinde dava açma hakkı bulunmaktadır.7
Vergi denetiminde dijitalleşme, önemli bir dönüşümü temsil etmektedir. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın kayıt dışı ekonomiyle mücadele stratejisi 16, geleneksel fiziki denetimlerin ötesine geçerek veri odaklı ve dijital gözetim mekanizmalarına yöneldiğini açıkça göstermektedir. “Yeni nesil analiz teknikleri”ne odaklanılması ve “IBAN yoluyla yapılan tahsilatlar”ın özel olarak incelenmesi 16, finansal akışların dijital izlerinin daha etkin bir şekilde takip edildiğini ortaya koymaktadır. Pazaryerleri tarafından uygulanacak %1’lik stopajın 2025’te yürürlüğe girmesi 3, bu dijitalleşmenin bir başka somut örneğidir; bu, vergi tahsilatını dijital aracıların üzerine yükleyerek otomatikleştirmeyi amaçlamaktadır. Bu gelişmeler, dijital ekonominin parçalı ve dinamik yapısı nedeniyle ortaya çıkan “mükellef ayrımındaki güçlükler” ve “vergi matrahının tespitindeki zorluklar” gibi sorunlara doğrudan bir yanıt niteliğindedir.1
Bu eğilim, birçok kayıt dışı online satıcının “vergisiz” dönemi hızla sona erdiğini göstermektedir. Hükümet, dijital işlemleri takip etme ve bu gelirleri kayıt altına alma kapasitesini artırmak için önemli yatırımlar yapmaktadır. Bu durum, tespit edilen uyumsuzlukların ve buna bağlı cezaların önemli ölçüde artmasına yol açacaktır.
Hazine ve Maliye Bakanı’nın “gönüllü uyum” ile “ceza artırımları” arasındaki denge vurgusu 16, çift yönlü bir stratejiyi ifade etmektedir. “İzaha davet” süreci 16, mükelleflere geçmiş hatalarını düzeltme fırsatı sunarak gönüllü uyumu teşvik ederken, ceza tutarlarındaki önemli artışlar 19 ve daha önce cezası olmayan uyumsuzluklara ceza getirilmesi 16, uyumsuzluğa karşı daha agresif bir caydırıcılık sinyali vermektedir. Bu yaklaşım, hem uyumu teşvik ederek hem de kaçakçılığı cezalandırarak vergi gelirlerini maksimize etmeyi hedeflemektedir. Mükellefler için bu durum, geçmişteki hatalarını düzeltmek için bir fırsat sunarken, aynı zamanda uyumsuzluğun ciddi mali sonuçları olacağı konusunda güçlü bir uyarı niteliği taşımaktadır. Bu politika, uzun vadede daha formalize bir dijital ekonomi yaratma potansiyeline sahip olmakla birlikte, küçük ölçekli girişimciler için idari yükü ve karmaşık düzenlemelerden kaynaklanan belirsizliği de artırabilir.
Tablo 4: Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Kapsamında Uygulanan Cezalar (Örnekler)
Ceza Türü | Uygulama Alanı | Oran/Tutar Notu (2024) | Referans Kaynak(lar) |
Vergi Ziyaı Cezası | Eksik veya Yanlış Beyan Edilen Gelirler | Eksik Tahakkuk Eden Verginin 1 Katı (Belirli durumlarda 1.5 Katı olabilir) | 7 |
Özel Usulsüzlük Cezası (Birinci Derece) | Defter Tutma ve Belge Düzenleme Yükümlülüklerinin İhlali (Daha Ağır İhlaller) | Sermaye Şirketleri için 20.000 TL | 19 |
Özel Usulsüzlük Cezası (İkinci Derece) | Defter Tutma ve Belge Düzenleme Yükümlülüklerinin İhlali (Daha Hafif İhlaller) | Sermaye Şirketleri için 10.000 TL | 19 |
Gecikme Faizi | Verginin Süresinde Ödenmemesi | Yasal Gecikme Faizi Oranı | 14 |
V. Sonuç ve Vergi Uyumuna Yönelik Öneriler
Canlı Online Satışlarda Vergilendirme Gerçeği
Kullanıcının “İnternet üzerinden canlı alış satış durumlarında neden herhangi bir vergi ödenmiyor?” şeklindeki önermesi, Türkiye’deki mevcut vergi mevzuatı açısından temelde doğru değildir. Türk vergi mevzuatı, canlı satış faaliyetleri de dahil olmak üzere dijital kanallar aracılığıyla elde edilen gelirleri vergilendirmek için kapsamlı ve sürekli gelişen bir çerçeveye sahiptir.
Vergilendirme olmadığına dair yaygın algı, çeşitli faktörlerden kaynaklanmaktadır. Bunlar arasında, küçük ölçekli faaliyetler için getirilen özel muafiyetler, IBAN transferleri gibi doğrudan ve gayri resmi işlem yöntemlerinin yaygınlığı nedeniyle bazı işlemlerin takibinin zor olması ve vergi otoritelerinin hızla değişen dijital ekonomide vergi kanunlarını uygulama konusundaki tarihsel zorlukları yer almaktadır. Ancak, 1 Ocak 2025’ten itibaren pazaryeri satışlarında uygulanacak %1’lik stopaj gibi yeni ve yaklaşan düzenlemeler ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın kayıt dışı ekonomiyle mücadeledeki artan denetim kapasitesi, dijital alandaki uyumu sağlamaya yönelik açık ve yoğunlaşan bir çabayı göstermektedir. Sosyal medya içerik üreticileri için %15, evde üretim yapan esnaflar için %4 (veya %2) ve pazaryeri satışları için %1 gibi farklı stopaj oranlarını içeren çok katmanlı vergilendirme yaklaşımı, dijital gelirlerin çeşitli biçimlerini kapsama almayı hedeflerken, vergi toplama ile dijital girişimciliği teşvik etme arasında bir denge kurmaya çalışmaktadır.
Dijital ekonominin kaçınılmaz bir şekilde kayıt altına alınması süreci hızlanmaktadır. Yeni stopaj yasaları, artan denetimler, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın eylem planı ve IBAN takibine odaklanılması gibi gelişmeler, Türkiye’de büyük ölçüde vergisiz veya kayıt dışı online satış döneminin hızla sona erdiğini açıkça göstermektedir. Hükümet, bu gelirleri kayıt altına almak için altyapı ve yasal düzenlemelere yatırım yapmaktadır. Bu durum, kayıt dışı faaliyet gösteren bireyler ve işletmeler için denetimlerin artması ve cezalarla karşılaşma olasılığının yükselmesi anlamına gelmektedir. Vergiye uyumsuzluğun maliyeti önemli ölçüde artmaktadır. Dolayısıyla, proaktif uyum, dijital alandaki sürdürülebilirlik için sadece yasal bir zorunluluk olmaktan çıkıp kritik bir ticari gereklilik haline gelmiştir.
Mükellefler İçin Vergi Uyumunu Sağlama Yolları
Dijital ortamda faaliyet gösteren mükellefler için vergi uyumunu sağlamak adına aşağıdaki adımlar kritik öneme sahiptir:
- Bilgi Edinme ve Farkındalık: Canlı online satış faaliyetlerinde bulunan bireyler ve işletmeler, kendilerine özgü vergi yükümlülükleri, uygulanabilir muafiyet kriterleri ve gelir limitleri hakkında proaktif bir şekilde bilgi edinmelidir. Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından yayımlanan resmi kaynaklar ve profesyonel vergi danışmanlarından alınacak destek bu süreçte hayati rol oynamaktadır.
- Resmiyet Kazanma: Ticari nitelik taşıyan tüm faaliyetler için, vergi mükellefiyetinin tesis edilmesi ve uygun bir işletme (şahıs şirketi, limited şirket vb.) olarak kayıt altına alınması temel bir adımdır. Vergi levhası almak ve ticari sicile kaydolmak, yasal uyumun başlangıcıdır.
- Banka Hesabı Kullanımı: Tüm online satış gelirlerinin belirlenmiş bir banka hesabı aracılığıyla tahsil edilmesi büyük önem taşımaktadır. Özellikle sosyal medya içerik üreticileri ve evde üretim yapan esnaflar gibi istisna kapsamındaki kişiler için bankalar aracılığıyla yapılan stopaj kesintileri, vergi uyumunun otomatikleşmesini sağlamaktadır. Diğer ticari faaliyetler için de resmi banka hesaplarının kullanılması, işlemlerin izlenebilirliğini artırır ve denetim süreçlerini kolaylaştırır.
- Belgeleme ve Kayıt Tutma: Tüm satışlar, gelirler ve giderlerin eksiksiz bir şekilde belgelenmesi ve kayıt altına alınması zorunludur. Basitleştirilmiş rejimler veya muafiyetler kapsamında olanlar dahi, olası denetimlerde vergi durumlarını kanıtlamak ve cezalardan kaçınmak için bu kayıtları düzenli tutmalıdır.
- Sürekli Takip: Dijital ekonomiye ilişkin vergi kanunları ve düzenlemeler sürekli olarak güncellenmektedir. Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Gelir İdaresi Başkanlığı’nın duyurularını ve tebliğlerini düzenli olarak takip etmek, değişen mevzuata uyum sağlamak için vazgeçilmezdir.
Politika Yapıcılara Yönelik Geliştirme Alanları
- Basitleştirme ve Şeffaflık: Mevcut çok katmanlı vergi yaklaşımı belirli segmentlere yönelik olsa da, dijital girişimciler için vergi kurallarının daha da basitleştirilmesi ve şeffaf bir şekilde iletilmesi, gönüllü uyumu artırabilir. Çeşitli online gelir türleri için tek, kolay anlaşılır bir rehberin oluşturulması faydalı olacaktır.
- Teknolojik Altyapı Gelişimi: Vergi idaresinin dijital ekonomiyi etkin bir şekilde izlemesi ve yönetmesi için gelişmiş veri analizi, yapay zeka ve blok zinciri teknolojilerine yapılan yatırımların sürdürülmesi kritik öneme sahiptir.
- Eğitim ve Farkındalık Kampanyaları: Genç dijital girişimcileri ve kayıt dışı faaliyet gösteren bireysel satıcıları hedefleyen proaktif ve yaygın kamuoyu bilinçlendirme kampanyaları, “algı farkını” kapatmaya ve formalizasyonu teşvik etmeye yardımcı olabilir.
- Uluslararası İşbirliği: Dijital ticaretin sınır ötesi doğası göz önüne alındığında, vergi tabanının aşınmasını ve kar kaydırmayı önlemek amacıyla dijital vergilendirme çerçeveleri ve bilgi alışverişi konusunda uluslararası işbirliğinin (örneğin OECD ve AB modelleriyle uyum) sürdürülmesi ve geliştirilmesi büyük önem taşımaktadır.
Dijital çağda proaktif vergi okuryazarlığına olan ihtiyaç giderek artmaktadır. Vergi okuryazarlığı, dijital girişimcilerin karmaşık vergi rejimlerini (örneğin %1, %4/%2, %15 stopaj ve çeşitli muafiyetler) doğru bir şekilde anlamalarını ve değişen düzenlemelere uyum sağlamalarını sağlamak için hayati öneme sahiptir. Bu, sadece vergi idaresinin denetim çabalarıyla değil, aynı zamanda eğitim kurumları, sektör dernekleri ve hatta platformların kendileri tarafından da desteklenmesi gereken bir toplumsal zorunluluktur. Yeterli vergi okuryazarlığı olmadan, iyi niyetli bireyler bile yasalara aykırı duruma düşebilir, bu da ekonomik aksaklıklara ve dijital ekonomiye olan güvenin sarsılmasına yol açabilir. Bu nedenle, dijital girişimcileri uyumlu ve sürdürülebilir operasyonlar için gerekli bilgiyle donatmak, ortak bir çaba gerektirmektedir.